Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.

Visiting Hours

Gallery Posts

Blog Details

NEDEN PROTEZ AMELİYATI OLMALIYIM?

Diz ve kalça eklemleri insan vücudundaki yükü taşıyan başlıca büyük eklemlerdir. Diz ve kalça eklemleri kişinin hareket etmesinde ve vücut ağırlığını taşımakta görevli iki büyük eklemdir. Bunlarda meydana gelen rahatsızlıklar eklem hareketlerinin sınırlı ve ağrılı olmasına neden olur. Dolası ile bu kişinin yaşam kalitesine kötü olarak yansır. Özellikle 50 yaş sonrasında bu eklemlerdeki rahatsızlıklar arasında en sık karşılaştığımız hastalık osteoartrit yani halk arasında bilinen tabiri ile kireçlenmedir.

Kireçlenme denilince insanın zihninde çaydanlık dibinde biriken kireç canlanmakta. Dolayısı ile hasta doktor ekleme girip bu kireci temizleyecek diye düşünmektedir. Aslında bu tanımlama çok yanlış bir tanımlamadır. Kireçlenme denilen durum eklem yüzeylerindeki kayganlığı ve hareketi sağlayan eklem kıkırdağının kalıcı olarak hasar görmesi durumudur. Bu hasarın derecesine göre tedavi seçenekleri de değişmektedir.

Kireçlenmenin başlıca risk faktörleri; yaş cinsiyet, ırk, obezite, meslek, travma, kalımsal ve gelişimsel faktörler olarak sayılabilir. Ayrıca etnik faktörler, hormonal faktörler, kemik yoğunluğu, beslenme faktörleri, genetik faktörler ve metabolik faktörler rol almaktadır. Kireçlenme ile osteoporoz arasında ters bir ilişki vardır. Kemik kitlesi yüksek olan kişilerde Kireçlenme daha sık görüldüğü bildirilmiştir. C ve D vitamini düzeyi düşük kişilerde Kireçlenme daha sık görüldüğü saptanmıştır.

Gonartroz (diz ekleminin kireçlenmesi) ve Koksartroz (kalça eklemi kireçlenmesi) orta ve ileri yaşlarda görülür. 50 yaşın üzerinde kadınlarda daha sık görülür. Hastalık daha erken yaşlarda da görülebilir. Hastalar genellikle kiloludurlar. Yapılan bir çalışmada kadınlarda yaklaşık 5 kg verilmesinin riskini %50 azalttığı gösterilmiştir.Daha önce geçirilen eklem operasyonları, travmalar, spor yaralanmaları, iltihaplı romatizmalar, doğuştan gelen bazı bozukluklar en önemli sebepleridir.

Genetik faktörler önemli rol oynamasına rağmen, şişmanlık, aşırı kullanma ve yaşlanma en önemli nedenlerdir. Eklem kıkırdağında yumuşama, fazla yük taşıyan yüzeylerde zamanla kıkırdağın aşınması ve kıkırdak altındaki kemiğin ortaya çıkası; ilerleyen evrelerde ise kıkırdak altındaki kemik dokuda aşınma ve kalınlaşmayla karakterize değişiklikler olur. Hastalarda bu evrelere uygun belirliler görülür. Başlangıçta uzun süre sesiz seyreden kireçlenme, ileri evrelerde devamlı ağrı, gece ağrısı, fonksiyon kaybı ile kişiyi eve hapseden bir duruma gelir.

Eklemlerinizde kireçlenme problemi olduğunu nasıl anlarsınız?

Klinik bulgular tanı koymak için yeterlidir. Aktivite ile ortaya çıkan ve istirahat ile geçen eklem ağrısı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve günlük aktivitede azalma/zorlanma en tipik bulgularıdır. Ancak farklı eklemlerde, fonksiyonel eksiklik ve günlük aktiviteye yansıması farklı olacaktır. Yakınmalar 50 yaşın üzerinde belirginleşir. ACR (American Collage of Rheumatology) tanı kriterlerine göre diz ağrısı ve aşağıdaki 6 bulgunun en az 3’ünün bulunması durumunda gonartroz tanısı konulabilir. Bunlar:

  • Yaş: >50 yaş
  • Eklem sertliği: 30 dakikadan uzun süren
  • Diz ekleminde çıtırtı sesi
  • Duyarlılık
  • Eklemde daralma
  • Elle dizde ısı artışı

Kireçlenmenin yani osteoartritin tanısı ve tedavisinin planlanmasında görüntüleme yöntemleri büyük önem taşır. Uzun yıllar direkt radyografiler ile kemiksel patolojiler ortaya konmuş, manyetik rezonans görüntüleme tekniği ile eklem kıkırdağı ve çevre yumuşak dokulardaki patolojilerde ortaya konulmuştur.

Direkt radyografiler, hızlı ve ucuz bir şekilde diz ekleminin genel değerlendirmesine imkan sağlar. Daha pahalı ve zaman alıcı tetkiklere başvurmadan önce, kireçlenme düşünülen her hastada mutlaka direkt grafiler çekilmelidir. Çogu zaman, sadece bu grafiler ile hastanın tanısının konması ve tedavisinin planlanması mümkün olur.

Kireçlenmede tam bir iyileşme sağlayacak ilaç tedavisi yoktur. İlaç tedavisinin amacı ağrı ve tutukluk başta olmak üzere yakınmaları azaltmak, eklemin işlev kaybını engellemek ve ileride oluşacak eklem hasarını önlemektir.

Kireçlenme de kullanılan ilaçlar iki grupta incelenmektedir. Birinci gurupta ağrı kesiciler gibi belirtileri azaltan ilaçlar yer almaktadır. İkinci grupta ise hastalığın seyrini değiştirdiği savunulan glukozamin, chondrotin sulfate gibi iyileşmeye yönelik ilaçlar.

Diğer bir ilaç tedavisi ise eklem içine uygulanan PRP, Kök Hücre, hyaluronik asit preperatlarından oluşan eklem içi enjeksiyonlardır. Bu tedavi yöntemi ikinci grup ilaç tedavisi ilaçları arasında anılır.  Hastanın yaşı, kireçlenmenin derecesi, eklem içi hyaluronik asit uygulamasına verilecek yanıtı belirlemede önemli faktörlerdir. Diğer tedavi yöntemlerine ek olarak kullanılabilir.

Kireçlenme tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyonun rolüne gelecek olursak, medikal ve/veya cerrahi tedaviler ile birlikte hastanın günlük yaşam aktivitelerinin iyileşmesine yardımcı olmasıdır.

İlaç ve fizik tedaviye rağmen durumunda düzelme olamayan hastalar için artık tek bir tedavi seçeneği kalmıştır, cerrahi tedavi. Cerrahi tedavi seçeneği içerisinde eklem içi artroskopik debridman, yüksek tibial osteotomi, total diz protezini ve total kalça protezi ameliyatlarını sayabiliriz.

Artroskopik debridman tedavisine baktığımızda, birkaç ay gibi kısa süreli bulgusu olan diz protezi uygulanamayacak hastalarda diz içindeki yırtık menüsküs gibi fonksiyonları sınırlayan patolojileri temizlenmesi ve eklemin yıkanmasından ibarettir. Artroskopi sonrası hastalarda 1-2 yıllık bir rahatlık sağlanmış olunup hastaya  zaman kazandıran bir yöntemdir.

Total diz protezine uygun olmayan 50 yaşından daha genç olan hastalar uygulanabilecek  diğer bir cerrahi tedavi yöntemi de yüksek tibial osteotomidir (YTO).  YTO, diz ekleminin hemen altından kemiğin kesilerek dize yeni bir açı vererek uygulanan bir tedavi yöntemidir. Her hasta için uygun olmayan ama uygun hastada hayat kurtaran bir tedavi seçeneğidir.

Total diz protezi, günlük işlerini etkileyecek derecede ve diğer tedavilere cevap vermeyecek derecede ağır kireçlenmesi olan hastalara uygulanılan bir tedavi yöntemidir. Total diz protezi ameliyatı, kıkırdak yüzeyleri harap olmuş eklemin tıraşlanarak, yerine yapay eklem konulması işlemidir.

Total Kalça Protezi yine total diz protezi gibi ileri derecede eklem harabiyeti olan, günlük aktivitelerine engel olan eklem hareket sınırlaması olan hastalara yapılan bir cerrahi tedavi yöntemidir.

Total diz ve kalça protezi ameliyatı kimlere uygulanabilir?

  • Yürümek, merdiven inip çıkmak, ev içi aktiviteleri gibi günlük işleri sınırlayan şiddetli ağrıları olanlara
  • Gün içinde veya geceleri istirahat halinde iken orta veya şiddetli ölçüde ağrıları olanlara,
  • İlaç ve dinlenmeye rağmen dizinde şişlik ve enflamasyon devam edenlere,
  • Dizinde ve kalçada şekil bozukluğu ve hareket kısıtlılığı başlayan hastalara,
  • Ağrı kesicilere rağmen dinmeyen ağrıları olanlara,
  • Diğer tedavi modalitelerine cevap vermeyen hastalara uygulanabilir.

Ortalama 55-80 yaş arasındaki hastalara uygulanan bir tedavi yöntemidir. Ama hastanın şiddetli ağrısının olması , aktivitelerinde azalma gibi durumlarda yaş sınırına  bakılmadan bu tedavi uygulanabilir.

Bu ameliyat sonrası öncelikle hastayı bekleyen en olumlu sonuç ağrısız ve daha geniş hareket imkanının sağlanmasıdır. Ameliyat sonrası kısıtlanan bir çok aktivitelerinizi yeniden yapabileceksiniz. Rahat bir şekilde merdiven inip-çıkıp, yürüyebilirsiniz..

Daha rahat bir yaşama kavuşmak için zaman kaybetmeyin!

 

 

Comments are closed